Cumartesi, Aralık 11, 2004

Kelepir aralığı !


Telefonun ucunda endişeli bir ses, nasıl olduğumu merak ediyor. Üşüyorum. Boğulmuş sesimin verdiği yanıtı yeterli bulmayıp beni aramaya geliyor. Soğuktan kımıldayamıyorum. Ellerimi avuçlarının içinde ısıtırken özel bir yer için davette bulunuyor. Sıcak mı? Kelepir bir kapının önünde buluyorum kendimi. Merdivenler dar ama ulaştığı salon büyük. Büyük ve sıcak.

Takvimini hatırlayamadığım zamanlar; şehrin kalabalık sokaklarından geçerek oraya gidiyorum. Çok katlı, başlarda duru, en çok Pazar sabahlarını sevdiğim evin sahibi kırmızı. Adı usul bir gülümsemeyle geziniyor içimde, elleri, adımları ve küçük küçük konuşan sözcükleri kalbimdeki yerini büyütüyor, biz de yazılmamış hikayeleri.. Kaç yıl önceydi unuttum, tadını unutmuyorum. Ve o kelepir evin duvarları arasında konuştuklarımızı, birbirine bağlanan ilmeklerimizi.

Hayatın teneffüs saatleri için bir yön belirlemeye çalışırken o evi hatırladım. Şehrin anlamını ören adreslerden biriydi benim için. Ne yazık artık yok. Hayattan kaçtığım, zaman zaman da saklanabildiğim, sessizce olup bitenlere anlamlar aradığım bir aralıktı. Sonra birden mi büyüdük? Ne zaman okuduğumu hatırlayamadığım hüzün şiirleri, kederli cümleler tekrarladı kendini. Mevsimler geçti.

Şimdi geçmiş zamanın değil ama gelecek olanın umudu için böyle kelepir bir yer saklıyorum içimde. Rüzgarlı günleri kapının dışında bıraktığım, uğultulu haberlerin kederini dağıtsın diye, gülüşlü cumartesiler biriktiriyorum. Bursa’da zamana işaret eden, bildiğimiz ve her gün hızlı adımlarla geçtiğimiz zeminin dışındaki diğer katlarına açılan kapıların böyle kuytulardan geçtiğini biliyorum.

Bazen mekanın kendisi, orada birlikte çaylar yudumladığımız, eşlik eden şairlerin imgeleri, mırıltıların berisinde duyulabilen dost harfler gerçeğin bekleme düğmesine basmak için yeterli. Bekletip derin bir nefes ferahlığında yola, yolculuğa devam etmek için şart hatta. Güvenli evlerimizin yollarını aydınlatan, sonraki yolculuklar için bulduğumuz işaretlerin okuma kılavuzu olabilen harflerin nerede beklediği bilinmiyor çünkü.. Böyle kuytular var değil mi?

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home