Cumartesi, Haziran 24, 2006

gerçek simit


sokaktaki hani!
içinde uzun uzun yürümüş bir simitçinin
yorgunluğunu lezzete dönştürdüğü simit!
şimdilerde nereye anahtar,
hangi kapıya kilit bilinmez-se de,

bugünlerde tozlanmış kapıları çalan
yeni soruların yanında duruyor.
simit işte; demek ki sahiden de
kimi kez olabiliyormuş aynı zamanda
can kurtaran!

6 Comments:

Anonymous Adsız said...

bazen ne kadar içinden çıkılmasa da,alt tarafı simit die renksiz etiketler yapıştırılsa da vapurda çayın yanına seviyorum ben..

sevdiğimin yanına yanaklarıma yapışan susamları temizlerken sevdiğini söyleyememe anında bir kurtarıcı oluyo mu? tabi ki..

27 Haziran, 2006 23:40  
Anonymous Adsız said...

En parasız günlerimin vefakâr "susamlı kebab"ı. Nasıl örter açlığı ve bir tercihmiş gibi yediğinde parasızlığı bilirim. Bu sebepten işte onu her dem severim. Yanına yakışığı da çay-peynir, hiç olmadı ayran derim. Lâkin ikiye böldüğümde uzatabileceğim bir dost elini, hepsine tercih ederim.

>...<

28 Haziran, 2006 03:01  
Anonymous Adsız said...

ben de;)

04 Temmuz, 2006 01:23  
Blogger :)Can said...

ah hele kokusu... taa uzaklardan burnuma gelirse aç tok farketmez.. çıtır çıtır, sıcak, parasız yada paralıyken çayla her dem sevdim..

13 Temmuz, 2006 07:56  
Blogger ZEYNEB T. said...

Degil mi, her tercihi zenginlestiren uzerinde yurudugum anlamlari guclendiren o 'dost'luk hali.. Ben simdilerde poset de olsa cayimin yanina katamasam da sevgili burcyni hem kokusuna hasret kalsam da :dcan iste kiyilar uzak bir denizin ortasinda cankurtaran gibi sariliyorum hafizamdaki simitlere. Ozellikle de dostlukla lezzetlenmis olanlarina. Birer birer dokulen susamlar ciziyorsa da ince 'en beyaz yerleri'mi, iyi ki'lerle dolu harflerim var o simitli dostluklarda..

18 Temmuz, 2006 12:52  
Blogger Burcu Karadaş said...

buraya gel.."dost"luğun yanında katkısız bi sevgi al götür burdan..özlediğin susam tanelerini de beraberinde:))

19 Temmuz, 2006 11:59  

Yorum Gönder

<< Home