Salı, Ocak 17, 2006

....

Fincanda çay, defterde satır bitiyor. Takvimde yaprak bitiyor, aynadaki suret mırıltısını unutuyor ve işte zaman yeni bir yolu tüketiyor.

Kim bilir bu aralar tarihi not düşecek olanlar dalgınlıkla geçmiş yılı kayıt ediyor ve hemen her yıl tekrarlanan bu dalgınlığın artık alışkanlığa döndüğünü fark etmiyor. Zamanın hızla geçip gittiği konusunda hemfikir olanlar yalnız köşelerde yeni harfler karıştırıyor. Ve olup bitenlerin şükründe olanlar, olmayanların gölgesinde üşüyenler arasında kaybolup gidiyor. Uzak yollar gitmiş olanlar, o yollara yalnızca bakmış olanlar kadar kederliyse de geçilmiş olanın yorgunluğuyla meşgul olarak zamanı eksiltiyor.

‘Belki’lerle bölünen cümleler sisi kimi kez aralıyor, bazen de kimbilir hangi eski andan kalma ‘belki’ler misafiri olduğu zihni çarpıyor, çalkalıyor. Sonra huzurlu nefesleri birbirine ekleyen başkaları mutlaka beliriyor, zor zamanları feraha çıkaran dostlar bir adım ötede olduklarını hatırlatıyor. Hiç gidilmeyecek bir adım olsa bile bu ses zamanın karşısında, ona rağmen ve onunla baş edebilmenin mümkün olduğunu hatırlatan bir ilk neden oluyor.

Dünya belki değişmiyor; hayır, yıllar her defasında daha derin çukurlar bırakırken surette, o dünyaya bakan gözler de aynı mı kalıyor, düşünmeye değer. Yanıtların bulunmuş olanlarıyla, ‘can’ların kaybolmuş olanları birbirini karıştırıyor ve ince bir çatlaktan sızan, akan, taşan o kayganlık ılık ılık yol alıyor.

(Dünkü nefesin anlamında duranlar, bu gun ‘yok’luklarını ilan ediyor belki, belki iradeyi aşan bir sezgiyle onlar da bir başka yerdeki varlığa yöneliyor. Yine de kimin ve/ya neyin kendini hangi yüksekten attığı, nasıl bir yeniden başlangıcı vücuda kattığı bilinmez. Bilinen zamanın büyük varlığı, aşkın derin sularını dalgalandıracaktır ve her kimsenin kendinde saklı olan anlam onu kıyıya ulaştıracaktır. )

Bu seyri kimimiz büyük keşifler yapmış olarak, kimimiz de yanlış kararlarla ilerlemiş olarak, bazılarıysa büyük kayıplar vermiş olarak tamamlayacaktır. Öte yandan sisili ya da neşeli, güneşli belki de kederli yarınlar için sebepler de hep olacaktır.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home