Cumartesi, Haziran 04, 2005

Festival

Hızla geçen zaman, kısacık sürelere sığmak zorunda kalanlar, gereklilikler, koşuşturmalar, en çok da zamanın akıntısında kayıp gidenler… Bu akıntı içinde kitaplarla, şiirlerle, şehrin kuytusuna kaçamaklarla, günler öncesinden beklemeye başladığımız konserlerle renklenen günler, yılların kârı belki de ruhun kurtuluşu.. Bursa’da günler öncesinden beklenmeye başlanan en önemli etkinliklerden biri de Bursa Festivali’dir. Klasik müzik, caz, flamenko, etnik müzik, müzikal, Türk Halk Müziği ve Türk Sanat Müziği’nin nitelikli örneklerinin sunulduğu festival, ulusal değerleri Bursa’da dünyaca tanınmış isimlerle aynı çatı altında buluşturmayı sürdürüyor.Türkiye’nin en eski organizasyonlarından biri olan Bursa Festivali, gelenek olduğu üzere bu yıl da 12 Haziran’da başlayarak ve 12 Temmuza kadar devam edecek. Şehrin bu en kapsamlı sanat buluşmasını bekleyenlerin tahmin ettiği üzere açılışı son birkaç yılda olduğu gibi Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası yapacak. Piyano Virtüözü İdil Biret’in solist olarak katılacağı konserde ayrıca Ankara Devlet Çoksesli Korosu da yer alacak. Gazetelerin ilgili sayfalarından da görüldüğü gibi festivalin programı açıklandı. Her yıl olduğu gibi hemen her beğeniye hitap edecek etkinliklerin yer aldığı festival Büyükşehir Belediyesi’nin hizmeti olduğundan İstanbul’da 38,5 ile 70 YTL arasında izlenebilecek olan Emma Shapplin konserinin bilet fiyatları Bursa’da 7, 10 ve 15 YTL olacak. Aynı durum Ömer Faruk Tekbilek ve Rachid Taha için de geçerli. Hemen her akşam bir etkinliğin gerçekleşeceği festivalde Sibel Can, Ebru Gündeş gibi isimlerin de konser vereceğini öğrenince hayal kırıklığına uğrayanlar oldu mu bilmiyorum. Gelecek yıllarda bu gibi isimlerin artabileceği ihtimali nedeniyle kaygıya kapılanlar da olmuştur belki… Doğrusu zaten istedikleri her sahnede hayranlarıyla buluşabilecek olan bu isimler için ayrılan bütçelerin uzun uzun düşünüldüğüne inanmak istiyorum. Festivalin bir sanat organizasyonu olduğuna da… Hem kırkdört yaşına ulaşmış bir festivalin organizatörleri kadar izleyenlerine de ait olduğuna inanmak da istiyorum. Öte yandan festivalle büyümüş ve yaşayan Bursa kültür Sanat ve Turizm Vakfı’nın varlığı ve deneyimi ile sanat olanla popüler olanı birbirinden ayıracağına dair umudum var. Olmasın mı? Vakıfın festivalle büyüdüğü gibi vakıfla büyüyen, açıklamaları başkaları yapsa da, birileri övgüye değer bulunadursun, gönül verdikleri ve işim diyerek sahip çıktıkları için asıl ipi göğüsleyenlere inanıyorum. Zor bir ay olacak onlar için. Bu nedenle onlara kolaylıklar, etkinlikleri izleyecek olanlara da sanatla aydınlanacak geceler diliyorum.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home