Pazartesi, Eylül 22, 2008

belki

bilmem ki dağıttıkklarım mı, dağıttıklarımız mı hep beraber ve ayrı ayrı ıssızlaştırdı heryeri yoksa bilemediğimiz halleimize duyduğumuz bağlılık mı tutuyordu ipleri. bugünden bir gün önce neler olduysa geldik işte böyle bir yere. Hani oldusunu anlatmak da, olmadısını anlamak da var elbet bakışların yöneltildiği yönde ama bende -doğu- ne alınmış ne çalınmış bir damla coşku yok şimdi.
olan birşey yok mu var tabi...

Salı, Eylül 09, 2008

9/9

ne derinmiş torbası ve de pek çokmuş alacası. zaman zaman dedik, dönüp nihayet eylüle geldik. açılmış mektupların yazılmış olanlarla yan yana beklediği bir kutuyu açtık, açıp topladığımızı içine saldık. işte eylül. savrulan tozlarla, dönüşen taşlar, kıvrıla dolana akıp akıp geçen dakikalar. çocukluğumun pencerelerine küçük çakıl taşları atan büyük insanlar, şimdi kendi pencereleri önünde bir beklemeye durdular. kendi şimdisini zamandan ayıran hatıralar, bugünün varlığında tozmadalar.
artık söylemenin de, dinlemenin de başka türlü yankıdığı bi yerde gelene selam, gelemeyene hürmet hali var. bugünlük de benden bu kadar.